İHH Başkanı Yıldırım, İsrail televizyonuna konuştu, hesap sordu.
İsrail'in
31 Mayıs'ta Gazze yardım gemilerinden Mavi Marmara'ya düzenlediği ve 9
Türk'ün ölümüne neden olan operasyon, Türkiye ile İsrail arasındaki
ilişkilerde, Dökme Kurşun operasyonu sonrasında en büyük ikinci gerilimi
yaratırken; filonunun organizatörleri arasındaki İnsani Yardım
Vakfı'nın (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım, "gemiye kimsenin şehit olmak
için binmediğini" söyledi.
İsrail'in Kanal 10 Televizyonu'na
konuşan Yıldırım, İsrail'in uluslararası sularda müdahalede bulunduğunu
belirterek, "Açık deniz babanızın malı mı? Neden gemiye biniyorsunuz?
Neden silah kullanıyorsunuz" diye sordu. Yıldırım, Gazze'ye tekrar
yardım gemileri organize etmek için çok talep aldıklarını söylerken,
"Biz krizin büyümesini istemiyoruz" dedi.
İsrail'e bir şans
verdiklerini ve bu şansı kullanmasını istediklerini dile getiren
Yıldırım, aksi takdirde yeni gemileri harekete geçirecekleri uyarısını
yaptı.
İsrail'in Kanal 10 Televizyonunun muhabiri Oşrad Kotler,
Bülent Yıldırım ile İstanbul'da İHH merkezinde geçen Pazartesi günü
söyleşiyi yaptıklarını ve görüşme önerisinin, daha önceki Türkiye
ziyareti sırasında tanıştığı AK Parti mensupları aracılığıyla,
Yıldırım'ın kendisinden geldiğini ifade etti.
Sunuşunda Kotler,
Yıldırım'ın, gemide provokasyon olduğunu kabul etmediğini vurgulayarak,
Yıldırım'ın 4 yıldır Gazze'de tutulan İsrailli asker Gilad Şalit
konusunda da aracı olmak istediğinin altını çizdi.
İlk olarak
"Gazze'ye tekrar bir yardım gemisi düzenleyeceğinizi söylediniz. Ne
zaman?" diye soran Kotler'e Yıldırım'ın cevabı, "Bu konuda bize çok
başvuru var; dünyanın her tarafından. Tekrar yeni gemilerle yola çıkalım
diye... Fakat biz bu krizin büyümesini istemiyoruz. Biz bir insani
yardım kuruluşuyuz. Sadece ambargonun kalkmasını istiyoruz. Çünkü bu
ambargo, uluslararası hukukta yasak bir ambargodur" oldu.
İsrail
hükümetine ve dünyaya bir şans vermek istediklerini ifade eden Yıldırım,
İsrail hükümeti bu şansını iyi kullanamazsa, önümüzdeki günlerde daha
büyük gemiler hazırlanacağını belirterek, "Ama şimdi değil" dedi.
Bunun
üzerine Kanal 10 muhabiri, "Yine bir gemi seferi olursa, yine önceki
gibi mi hazırlanacaksınız? Şehit olma niyetiyle mi yola çıkacaksınız?"
sorusunu yöneltti. Yıldırım ise bu soruya, "Kimse gemiye şehit olmak
için gitmedi. Biz de böyle bir sonucu beklemiyorduk. Türkiye-İsrail
ilişkileri iyi" karşılığını verdi. Bu sırada ise gemiden bazı yolcuların
"Şehit olmak istiyorum" diyen İngilizce konuşmalarıyla "tekbir"
görüntüleri; Yıldırım'ın komandoların durdurulması yolundaki bir
konuşması da ekrana getirildi, Yıldırım ise "Bu konuşmayı biliyorum"
diyerek araya girdi.
Yıldırım'a bu kez, "Siz gemidekilere,
askerleri durdurmak için her şeyi yapın, dediniz. Ölenler için
sorumluluk duymuyor musunuz?" sorusu yöneltildi. Bu soruya İHH Başkanı,
"Bu soru Mossad tarafından da bana soruldu, mantık aynı, tuzak soru"
deyip şöyle devam etti:
"Bütün Müslümanlar, sonuçta madem bir gün
öleceksek, şehit olarak ölmek ister. Rodos adasındaki bizim
konsolosumuz Yahudiler'i Hitler'den kurtardığı zaman evi bombalandı.
Belki o da şehit olabilirdi...İspanya'dan Yahudiler'i kurtarıp
getirdiklerinde belki bir çok insan şehit oldu..."
Yıldırım,
gemide bulunan gaz maskeleri, çelik yelekler, komando bıçaklarının
hatırlatılarak, "Çatışmaya hazırdınız....Ne umdunuz" sorusuna karşı da
"Siz bize saldırma hakkını nasıl buldunuz? Askerler hiç uyarı yapmadan
geldiler. 3 denizaltı, 40 zodyak, 4 büyük savaş gemisi, 10
helikopter...Ve hiç uyarı yapmadılar...Ve bomba attılar...Ondan sonra da
tabanca kullandılar. Diyorlar ki plastik mermi...İlk ölen plastik
mermiden öldü...Biz de ondan sonra kendimizi savunmak durumunda kaldık"
ifadelerini kullandı.
"AÇIK DENİZ BABANIZIN MALI MI?"
Kanal
10 muhabirinin "Gemiye hiçbir askeri almayın dediniz...Bu gemidekileri
savaşa çağırmaktır" sorusuna Yıldırım'ın cevabı ise şöyle oldu:
"Biz
hiçbir askeri gemiye almayın dedik. Çünkü onların böyle bir hakkı yok.
Biz ne düşünüyorduk biliyor musunuz...Silah kullanacaklarını hiç
düşünmedik. Niçin silah kullanıyorsunuz. Neden bu gemiye biniyorsunuz?
Açık deniz babanızın malı mı...?
Bu soru sırasında kanal 10
muhabiri Kotler ile Yıldırım arasında karşılıklı bir atışma da yaşandı
ve Kotler'in "askerlerin ilk aşamada paintball kullandıklarını"
söylemesi üzerine Yıldırım, "Yalan söylüyorlar...Paintball
değil...Görüntüleri var...Sizi kandırıyorlar..." dedi ve Kotler'in
ısrarları üzerine de, "Sizin paintballleriniz de adam öldürüyor...O
kadar canilik var demek ki" diye konuştu.
"Komandoların gemiye
öldürmek için binmediklerini, isteselerdi bunu daha iyi yapabilirlerdi"
diyen Kanal 10 muhabirine Yıldırım, "Hayır hayır...(İsrail) filosunun
yarısını getirmişti" karşılığını verdi.
Yıldırım, Kotler'in
gemide bulunan bıçak ve benzeri aletleri gösterdiği görüntüleri de
"Şunlar mutfaktan....Bunları da kendileri koymuşlardır" ifadeleriyle
karşıladı. Buna Kotler'in, "Yani bu bıçakları, siz şehit olasınız diye
biz mi koyduk ?" demesi üzerine de Yıldırım, "Yani siz her ölmek
isteyeni öldürme hakkına sahip misiniz? Bu düşüncelerinizle İsrail
halkına zarar veriyorsunuz...İsrail'i yalnızlaştırıyorsunuz." dedi.
Oşrat
Kotler bir başka sorusunda İHH'nin "uluslararası bir cihat örgütü"
olduğunu ileri sürerek, gemide El Kaide ile ilgisi olduğunu belirttiği
Islah örgütünün 3 mensubu bulunduğunu iddia etti. Yıldırım, Otler'in
iddialarını "Yahu bu saçma bir şey...Buna cevap vermek bile lüzumsuz.
Türk devletinin kanunları var. Öyle bir şey olsa, bizi 40 kere hapse
atmışlardı. Merak etmeyin" diye cevapladı, Yıldırım, ayrıca tüm bunların
İsrail'in propagandası olduğunu, gemiye binenlerin hepsinin Türk
gümrüğünden geçtiğini ifade ederek, "Madem öyle, tutsaydılar...Mossad,
İsrail'in gizli servisleri bu kadar aptal mı?" diye konuştu.
Kanal
10 muhabiri, "Eğer insaniyetten konuşuyorsak, Hamas, Gilad Şalit'in
Uluslararası Kızılhaç temsilcilerinin ziyaretine izin vermesi gibi bir
jest yapmaz mı ?" sorusunu da yöneltti. Bunun üzerine Yıldırım, "Biz
tabi şimdi yeni bir çalışma başlatacağız. İsrail'deki 11 bin
(Filistinli) tutuklu için yeni bir komisyon oluşturacağız. Gilad Şalit
ile ilgili (bize) bir başvuru olsun. Çabalayalım, konuşalım ve size
dönelim" dedi.
"İNSANLIK ADINA BU KAVGANIN OLMASINI
İSTEMİYORUZ"
Yıldırım, söyleşinin sonunda, "Bu işin çözülmesi
lazım...Ama bu iş böyle...Siz (İsrail) hep kavgadan yanasınız ama şunu
bilin, artık ne Türkiye, ne dünya kavgadan korkmuyor. Fakat biz insanlık
adına bu kavganın da olmasını istemiyoruz" ifadelerini ekledi.
Kanal
10 muhabiri, yaklaşık 2,5 saat sürdüğünü belirttiği söyleşide "kimsenin
ikna olmadığını" vurgulayıp, Yıldırım'ın daha sonra kendisini çay
içmeye davet ettiğini ve burada söyleşileri devam ederken de, "Her iki
taraf da hata yaptı. Artık çatışmayı durduralım" dediğini kaydetti.
Kanal
10'un haberinde, Yıldırım'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la 20 yıllık
ilişkileri bulunduğu ve yakın arkadaş oldukları da kaydedilip,
Erdoğan'ın partisinin "Türkiye-İsrail ilişkilerinin yumuşatılmasını
istediği" de öne sürüldü.
İsrail'in
31 Mayıs'ta Gazze yardım gemilerinden Mavi Marmara'ya düzenlediği ve 9
Türk'ün ölümüne neden olan operasyon, Türkiye ile İsrail arasındaki
ilişkilerde, Dökme Kurşun operasyonu sonrasında en büyük ikinci gerilimi
yaratırken; filonunun organizatörleri arasındaki İnsani Yardım
Vakfı'nın (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım, "gemiye kimsenin şehit olmak
için binmediğini" söyledi.
İsrail'in Kanal 10 Televizyonu'na
konuşan Yıldırım, İsrail'in uluslararası sularda müdahalede bulunduğunu
belirterek, "Açık deniz babanızın malı mı? Neden gemiye biniyorsunuz?
Neden silah kullanıyorsunuz" diye sordu. Yıldırım, Gazze'ye tekrar
yardım gemileri organize etmek için çok talep aldıklarını söylerken,
"Biz krizin büyümesini istemiyoruz" dedi.
İsrail'e bir şans
verdiklerini ve bu şansı kullanmasını istediklerini dile getiren
Yıldırım, aksi takdirde yeni gemileri harekete geçirecekleri uyarısını
yaptı.
İsrail'in Kanal 10 Televizyonunun muhabiri Oşrad Kotler,
Bülent Yıldırım ile İstanbul'da İHH merkezinde geçen Pazartesi günü
söyleşiyi yaptıklarını ve görüşme önerisinin, daha önceki Türkiye
ziyareti sırasında tanıştığı AK Parti mensupları aracılığıyla,
Yıldırım'ın kendisinden geldiğini ifade etti.
Sunuşunda Kotler,
Yıldırım'ın, gemide provokasyon olduğunu kabul etmediğini vurgulayarak,
Yıldırım'ın 4 yıldır Gazze'de tutulan İsrailli asker Gilad Şalit
konusunda da aracı olmak istediğinin altını çizdi.
İlk olarak
"Gazze'ye tekrar bir yardım gemisi düzenleyeceğinizi söylediniz. Ne
zaman?" diye soran Kotler'e Yıldırım'ın cevabı, "Bu konuda bize çok
başvuru var; dünyanın her tarafından. Tekrar yeni gemilerle yola çıkalım
diye... Fakat biz bu krizin büyümesini istemiyoruz. Biz bir insani
yardım kuruluşuyuz. Sadece ambargonun kalkmasını istiyoruz. Çünkü bu
ambargo, uluslararası hukukta yasak bir ambargodur" oldu.
İsrail
hükümetine ve dünyaya bir şans vermek istediklerini ifade eden Yıldırım,
İsrail hükümeti bu şansını iyi kullanamazsa, önümüzdeki günlerde daha
büyük gemiler hazırlanacağını belirterek, "Ama şimdi değil" dedi.
Bunun
üzerine Kanal 10 muhabiri, "Yine bir gemi seferi olursa, yine önceki
gibi mi hazırlanacaksınız? Şehit olma niyetiyle mi yola çıkacaksınız?"
sorusunu yöneltti. Yıldırım ise bu soruya, "Kimse gemiye şehit olmak
için gitmedi. Biz de böyle bir sonucu beklemiyorduk. Türkiye-İsrail
ilişkileri iyi" karşılığını verdi. Bu sırada ise gemiden bazı yolcuların
"Şehit olmak istiyorum" diyen İngilizce konuşmalarıyla "tekbir"
görüntüleri; Yıldırım'ın komandoların durdurulması yolundaki bir
konuşması da ekrana getirildi, Yıldırım ise "Bu konuşmayı biliyorum"
diyerek araya girdi.
Yıldırım'a bu kez, "Siz gemidekilere,
askerleri durdurmak için her şeyi yapın, dediniz. Ölenler için
sorumluluk duymuyor musunuz?" sorusu yöneltildi. Bu soruya İHH Başkanı,
"Bu soru Mossad tarafından da bana soruldu, mantık aynı, tuzak soru"
deyip şöyle devam etti:
"Bütün Müslümanlar, sonuçta madem bir gün
öleceksek, şehit olarak ölmek ister. Rodos adasındaki bizim
konsolosumuz Yahudiler'i Hitler'den kurtardığı zaman evi bombalandı.
Belki o da şehit olabilirdi...İspanya'dan Yahudiler'i kurtarıp
getirdiklerinde belki bir çok insan şehit oldu..."
Yıldırım,
gemide bulunan gaz maskeleri, çelik yelekler, komando bıçaklarının
hatırlatılarak, "Çatışmaya hazırdınız....Ne umdunuz" sorusuna karşı da
"Siz bize saldırma hakkını nasıl buldunuz? Askerler hiç uyarı yapmadan
geldiler. 3 denizaltı, 40 zodyak, 4 büyük savaş gemisi, 10
helikopter...Ve hiç uyarı yapmadılar...Ve bomba attılar...Ondan sonra da
tabanca kullandılar. Diyorlar ki plastik mermi...İlk ölen plastik
mermiden öldü...Biz de ondan sonra kendimizi savunmak durumunda kaldık"
ifadelerini kullandı.
"AÇIK DENİZ BABANIZIN MALI MI?"
Kanal
10 muhabirinin "Gemiye hiçbir askeri almayın dediniz...Bu gemidekileri
savaşa çağırmaktır" sorusuna Yıldırım'ın cevabı ise şöyle oldu:
"Biz
hiçbir askeri gemiye almayın dedik. Çünkü onların böyle bir hakkı yok.
Biz ne düşünüyorduk biliyor musunuz...Silah kullanacaklarını hiç
düşünmedik. Niçin silah kullanıyorsunuz. Neden bu gemiye biniyorsunuz?
Açık deniz babanızın malı mı...?
Bu soru sırasında kanal 10
muhabiri Kotler ile Yıldırım arasında karşılıklı bir atışma da yaşandı
ve Kotler'in "askerlerin ilk aşamada paintball kullandıklarını"
söylemesi üzerine Yıldırım, "Yalan söylüyorlar...Paintball
değil...Görüntüleri var...Sizi kandırıyorlar..." dedi ve Kotler'in
ısrarları üzerine de, "Sizin paintballleriniz de adam öldürüyor...O
kadar canilik var demek ki" diye konuştu.
"Komandoların gemiye
öldürmek için binmediklerini, isteselerdi bunu daha iyi yapabilirlerdi"
diyen Kanal 10 muhabirine Yıldırım, "Hayır hayır...(İsrail) filosunun
yarısını getirmişti" karşılığını verdi.
Yıldırım, Kotler'in
gemide bulunan bıçak ve benzeri aletleri gösterdiği görüntüleri de
"Şunlar mutfaktan....Bunları da kendileri koymuşlardır" ifadeleriyle
karşıladı. Buna Kotler'in, "Yani bu bıçakları, siz şehit olasınız diye
biz mi koyduk ?" demesi üzerine de Yıldırım, "Yani siz her ölmek
isteyeni öldürme hakkına sahip misiniz? Bu düşüncelerinizle İsrail
halkına zarar veriyorsunuz...İsrail'i yalnızlaştırıyorsunuz." dedi.
Oşrat
Kotler bir başka sorusunda İHH'nin "uluslararası bir cihat örgütü"
olduğunu ileri sürerek, gemide El Kaide ile ilgisi olduğunu belirttiği
Islah örgütünün 3 mensubu bulunduğunu iddia etti. Yıldırım, Otler'in
iddialarını "Yahu bu saçma bir şey...Buna cevap vermek bile lüzumsuz.
Türk devletinin kanunları var. Öyle bir şey olsa, bizi 40 kere hapse
atmışlardı. Merak etmeyin" diye cevapladı, Yıldırım, ayrıca tüm bunların
İsrail'in propagandası olduğunu, gemiye binenlerin hepsinin Türk
gümrüğünden geçtiğini ifade ederek, "Madem öyle, tutsaydılar...Mossad,
İsrail'in gizli servisleri bu kadar aptal mı?" diye konuştu.
Kanal
10 muhabiri, "Eğer insaniyetten konuşuyorsak, Hamas, Gilad Şalit'in
Uluslararası Kızılhaç temsilcilerinin ziyaretine izin vermesi gibi bir
jest yapmaz mı ?" sorusunu da yöneltti. Bunun üzerine Yıldırım, "Biz
tabi şimdi yeni bir çalışma başlatacağız. İsrail'deki 11 bin
(Filistinli) tutuklu için yeni bir komisyon oluşturacağız. Gilad Şalit
ile ilgili (bize) bir başvuru olsun. Çabalayalım, konuşalım ve size
dönelim" dedi.
"İNSANLIK ADINA BU KAVGANIN OLMASINI
İSTEMİYORUZ"
Yıldırım, söyleşinin sonunda, "Bu işin çözülmesi
lazım...Ama bu iş böyle...Siz (İsrail) hep kavgadan yanasınız ama şunu
bilin, artık ne Türkiye, ne dünya kavgadan korkmuyor. Fakat biz insanlık
adına bu kavganın da olmasını istemiyoruz" ifadelerini ekledi.
Kanal
10 muhabiri, yaklaşık 2,5 saat sürdüğünü belirttiği söyleşide "kimsenin
ikna olmadığını" vurgulayıp, Yıldırım'ın daha sonra kendisini çay
içmeye davet ettiğini ve burada söyleşileri devam ederken de, "Her iki
taraf da hata yaptı. Artık çatışmayı durduralım" dediğini kaydetti.
Kanal
10'un haberinde, Yıldırım'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la 20 yıllık
ilişkileri bulunduğu ve yakın arkadaş oldukları da kaydedilip,
Erdoğan'ın partisinin "Türkiye-İsrail ilişkilerinin yumuşatılmasını
istediği" de öne sürüldü.