forumVatan

"Çıkar ağzından baklayı" sözü nereden geliyor? B-261910-üye_ol

Join the forum, it's quick and easy

forumVatan

"Çıkar ağzından baklayı" sözü nereden geliyor? B-261910-üye_ol

forumVatan

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.......forumVatanHoşgeldiniz :
En son ziyaretiniz : Perş. Ocak 01, 1970
Mesaj Sayınız : 0


    "Çıkar ağzından baklayı" sözü nereden geliyor?

    VaLKyRie
    VaLKyRie
    Admin
    Admin


    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 1284
    <b>Ruh HaLi</b> Ruh HaLi : 3
    <b>Zodyak</b> Zodyak : Yengeç
    <b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 04/02/10
    <b>Nerden</b> Nerden : Tekirdağ
    <b>Yaş</b> Yaş : 29

    "Çıkar ağzından baklayı" sözü nereden geliyor? Empty "Çıkar ağzından baklayı" sözü nereden geliyor?

    Mesaj tarafından VaLKyRie Perş. Tem. 01, 2010 10:06 pm

    "Çıkar ağzından baklayı" sözü nereden geliyor? Baklarv5

    Vaktiyle çok küfürbaz bir adam yaşarmış. Zamanla kendine

    yakıştırılan küfürbazlık şöhretine tahammül edemez olmuş. Soluğu bir

    tekkede almış ve durumu tekkenin şeyhine anlatıp sırf bu huyundan

    vazgeçmek için dervişliğe soyunmaya geldiğini söylemiş.



    Şeyh efendi bakmış, adamın niyeti halis, geri çevirmek olmaz,

    matbahtan bir avuç bakla tanesi getirtmiş.

    Bunlara okuyup üfledikten sonra yeni dervişe dönüp tembih

    etmiş:



    -Şimdi bu bakla tanelerini al. Birini dilinin altına, diğerlerini

    cebine koy. Konuşmak istediğin vakit bakla diline takılacak, sende küfür

    etmeme isteğini hatırlayıp o an da söyleyeceğin küfürden geçeceksin. Bakla

    ağzında ıslanıp da erimeye başlayacak olursa cebinden yeni bir baklayı dilinin

    altına yerleştirirsin.



    Adamcık şeyhinin dediği gibi tekkede kalıp kendini kontrol etmeye

    başlar.

    Bu arada şeyh efendi de bir yere gidince onu yanından ayırmamaktadır.

    Yağmurlu bir günde şeyh ile derviş bir sokaktan geçerlerken bir evin

    penceresi hızla açılır ve gençten bir kız çocuğu başını uzatarak:



    -Şeyh efendi, biraz durur musun? Deyip pencereyi kapatır. Şeyh efendi

    söyleneni yapar,fakat yağmur sicim gibi yağmaktadır. Sığınacak bir

    saçak altı da yoktur. Üstelik niçin durdurulduğunu henüz bilmemektedir ve kız

    da pencereden kaybolmuştur. Bir ara evin kapısına varıp kızın ne

    istediğini sormak geçer içinden ve tam kapıya yöneleceği sırada kız tekrar

    pencerede görünür ve,



    - Şeyh efendi, der, birkaç dakika daha bekleseniz...



    Şeyh içinden "lahavle" çekse de denileni yapmamak tarikat adabına

    mugayir olduğundan biraz daha beklemeyi göze alır. O sıra da küfürbaz derviş

    kendi kendine söylenmeye başlamıştır. Yağmurun şiddeti gittikçe artmakta,

    bizimkiler de iliklerine kadar ıslanmaktadırlar. Nihayet pencere üçüncü

    kez açılır ve kız seslenir:



    - Gidebilirsiniz artık!..



    Şeyh efendi merak eder ve sorar:



    - İyi de evladım bir şey yok ise bizi niçin beklettin?



    - Efendim, der kız, elbette bir şey var, sizi sebepsiz

    bekletmiş değiliz. Tavuklarımızı kuluçkaya yatırıyorduk. Yumurtaları tavuğun

    altına koyarken bir kavuklunun tepesine bakılırsa piliçler de tepeli olur,

    horoz çıkarmış. Annem sizi geçerken gördü de yumurtaları kuluçkaya koydu.



    Münasebetsizliğin bu derecesi üzerine şeyh efendi,

    - Derviş efendi der, yanındaki adama, çıkar ağzından baklayı!.

      Forum Saati Paz Kas. 24, 2024 11:22 pm